9 Kasım 2010 Salı

Varis Sonrasi Egitimi

Ispanya'ya ayak bastigimin 3. haftasinin ilk gunu varis sonrasi egitimine gittim. Varis sonrasi egitimi, ayrilis oncesi egitimi gibi zorunlu ve bulundugunuz ulkenin ulusal ajansi tarafindan yapiliyor. Benim katildigim 18-23 Ekim 2010 tarihlerinde yapildi ve yogun ve yorucu bir egitim oldu benim icin... Fiestalari da sayarsak tabi :) Trenle Barcelona'ya 1 saat kadar uzaklikta Coma Ruga diye bir yerde yapildi ve 22 gonullu vardi.

Turkiye'deki egitimden pek farki yoktu aslinda... Ispanya tarihi ve dil atolyeleri gereginden fazla uykumu getirse de eglenceli atolyeler de oldu. Ispanya kulturune dair daha cok sey anlatmalarini bekledik hepimiz ama egitmenlerin biri Fransiz digeri Slovakyali olunca umdugumuz gibi gitmedi :) Acikcasi su an pek birsey hatirlamiyorum egitime dair ama guzel tarafi yeni insanlarla tanisip vakit gecirmek oldu... Yeni oyunlar, hareketlendiriciler ve aktiviteler ogrendim. Yeni bir yer gormus oldum. Vendrell diye bir yerde Gymkana oynadik. Insan kulesi (Castellers) yaptik. Gayet eglenceliydi. Yeni deneyimler oldu benim icin...

27 Ekim 2010 Çarşamba

Ilk Izlenimlerim

Ilk izlenimlerim gayet olumluydu ve kisa surede alistim burada yasamaya. Hala arabalarin israrla yayalara yol vermesi sasirtici gelse de -zira Turkiye'de tam tersi bir durum var- buradaki duzen insanin uyum saglamasini kolaylastiriyor. Mesela Ege Universitesi'ndeki yerleske otobusu 525'i duymayan kalmamistir Izmir'de... Binebilmek icin insanlarin ustune cikmaniz gerekir. Ama burda heryerde insanlar sira olusturuyor. Bunlarin disinda Turkiye'den cok da farkli degil acikcasi... Bizi ayiran tek sey duzen diye dusunmeye basladim.

Insanlar kopek diskisi ellemeyi cok seviyor diye dusunmeye basladim burada... Herkesin minyatur kopekleri var ve surekli gezdirip arkalarindan diskilarini alip cope atiyorlar. Turkiye'de de var tabi ama burada neredeyse herkes bu seklide :)

Yasadigim yerde gocmen sayisi biraz fazla: Pakistanlilar, Faslilar, Cinliler, Hindistanlilar dolasiyor sokaklarda Ispanyollardan cok... Calistigim dernegin de gocmenlere yonelik projeleri var. Benim gorevimin bir kismi da gocmenlere yonelik.

Geldikten birkac gun sonra Barcelona'nin merkezine gittik. La Rambla, Sagrada Familia, Monumental, Torre Agbar, Parque de Ciutadella... Hepsi birbirinden guzel. Yakinda fotograflari eklerim.

Simdilik ilk izlenimlerim boyle ama yazmaya devam edecegim...

Hazırlıklar ve Yolculuk

Hazırlıklar gitmeden çok önce başladı aslında ama son günlerde kendini belli etti fazlaca... Hep öyle olmaz mı zaten? Bavul hazırlanır, arkadaşlarla son buluşmalar, son vedalaşmalar yapılır, aile büyükleri ziyaret edilir, eller öpülür, harçlık alınır -bu kısım güzeldir tabi- ve nihayet yolculuk günü gelir çatar. Haliyle ben de bu yollardan geçtim. Güzel heyecanlar...

Kocaman bir bavul aldim boyum kadar... Doldurdum icini tika basa yazlik kislik ne varsa :) Hediyeler aldim... Arkadaslarimla gorustum, aile buyuklerimi ziyaret ettim ve yolculuk gunu geldi catti... Ucusum Istanbul aktarmaliydi. Once Izmir'den Istanbul'a gittim. Yaklasik 1 saat civarinda surdu. Istanbul'da, Ataturk Havalimani'nda bir arkadasim beni ziyarete geldi. Yaklasik 3 saat falan  beklemem gerekiyordu diger ucusu, sagolsun arkadaslik etti bana :) Turk bayragi almayi unuttugumu farkettim o ara ve benim icin satin aldi bir tane :) Tesekkur ediyorum tekrar... Dondugumde yemegini ismarlayacagim ;) Ucus saatim gelince vedalasip ucaga yoneldim. Istanbul-Barcelona ucusu yaklasik 3 saat surdu. Ama Ispanya bizden bir saat geride oldugu icin 2 saatmis gibi oldu :) Jetlag olmadim... Ucakta acil cikis kapisinin yanina dennk gelince biraz tirsmadim degil ama :) Turk Havayollari ile uctum. Gayet iyiydi, yemekler de guzeldi. Sag salim Barcelona'ya indim. Ev sahibi kurulustan biri karsiladi beni havaalaninda ve kalacagim eve goturdu. Diger gonullulerle ve dernek calisanlarinin bir kismiyla tanistim ve Barcelona seruvenim baslamis oldu...

5 Eylül 2010 Pazar

Ayrılış Öncesi Eğitimi

Ayrılış öncesi eğitimi AGH yapacak her gönüllünün alması gereken bir eğitimdir ve Ulusal Ajans tarafından verilir. Ben 17-20 Ağustos 2010 tarihlerinde Ankara'da yapılan eğitime katıldım. Çankaya'da, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün üst tarafında City Hotel isimli bir otelde yapıldı. Yaklaşık 120 AGH gönüllüsü ve 8 eğitmen vardı.

17 Ağustos Salı günü saat 18.00'a kadar otele giriş yapılması gerekiyordu. Ben 16.30 gibi otele vardım yanlış hatırlamıyorsam... Hem de halk otobüsüyle :) Güzel bir oteldi. Açık büfe yemeği vardı ve ben de haliyle bu nimetlerden bol bol yararlanmayı ihmal etmedim :) İlk gün akşam yemeğinden sonra bir tanışma toplantısı yaptık. Gruplara ayrıldık ve tanışma oyunları oynadık. Sonraki sabah ise oturumlarla beraber asıl eğitim başladı. Eğitim boyunca AGH süreciyle, öncesi ve sonrası da dahil, ilgili bilgiler verildi. Gayet faydalı oldu eğitim benim için. Özellikle farklı ülkelere giden gönüllülerle tanışmak eğitimin en güzel tarafıydı sanırım herkes için... Çünkü, AGH yaparken diğer ülkelere gitmek isterseniz size evini açan insanlar olacak. Diğer iki akşam, akşam yemeğinden sonra boş vakit vardı ve biz de Tunalı'ya ve Kızılay'a gittik. Gezdik bol bol... Çok eğlenceliydi...

20 Ağustos Cuma günü öğle yemeğinden sonra eğitim sona erdi. Herkes Türkiye'nin farklı bir yerine dağıldı. Eğitimde duyduğum ilginç şeylerden biri, önceki yıllarda bu eğitimin 10 kişiyle yapıldığı. Biz ise 120 kişiydik. AGH programının popülaritesinin ne kadar arttığı çok açık... Umarım daha da artar ve daha çok genç bu programdan faydalanır.

Son olarak şunu da belirteyim: ayrılış öncesi eğitime gidiş-geliş masrafları, konaklama ve yemek masrafları Ulusal Ajans tarafından karşılanıyor.

23 Ağustos 2010 Pazartesi

İspanya Vizesi

(Bu yazı eski tarihli olduğundan farklılıklar olabilir. Şu anda vize başvuruları http://www.vfsglobal.com/spain/turkey/ sitesi üzerinden yapılmaktadır. İlgili siteyi incelemenizi öneririm.)
 
Öncelikle vizeyle ilgili kafanızdaki tüm endişeleri ve korkuları çıkarın. Daha önce herhangi bir ülkeye vize başvurusu yaptıysanız eğer bunun biraz stresli bir süreç olduğunu biliyorsunuzdur ama aslında öyle olmadığını başvurduktan sonra anladım. Aslında bir sorun çıkardılar ama yine de beklediğimden hızlı ve kolay geçti vize süreci. Eğer vize başvurunuzdan önce bu yazıyı okuma fırsatı yakalarsanız bir adım önde olursunuz diye düşünüyorum.

Gelelim vize sürecine. İspanya vizesi almak çok zor, bir ay, iki ay, üç ay bekleyen olmuş, üç kez, beş kez evrak götüren olmuş kabul etmemişler gibi şeyler duyabilirsiniz. Çok aldırmayın. Eğer evraklarınız tamsa hiçbir sorun çıkmaz ve en geç 3 hafta içerisinde vizenizi alırsınız. Ben 10 günde aldım mesela.

Ankara'dan mı yoksa İstanbul'dan mı başvuracağınızı bilmiyorsanız buradan kontrol edebilirsiniz. Ben İzmir'de oturduğum için İstanbul'dan başvurdum. Konsolosluk Levent'te. Sabah erken gitmenizi tavsiye ederim. 7.00 gibi mesela orada olun. Ben 7.30'da gittim önümde 10 kişi falan vardı. Sıra geliyor gelmesine ama sırada beklerken stres oluyorum diyorsanız önlerden yer kapmaya bakın.

Benim götürdüğüm evraklar şu şekildeydi:

1) Başvuru formu (Konsolosluğun internet sitesinde mevcut. Bir adet. Mavi tükenmez kalem ve büyük harflerle doldurulmuş ve üzerine biyometrik fotoğraf yapıştırılmış. Başka fotoğrafa gerek yok. Formu öğrenim vizesi olarak doldurdum ben.)
2) Pasaport
3) Pasaportun dolu sayfalarının fotokopisi (Bir kopya yeterli başvuru için.)
4) Davetiye (Ev sahibi kuruluşunuzdan gelen. Fotokopisini alıyorlar genelde orijinali sizde kalıyor ancak bende 3 tane orijinal davetiye vardı mesela ben orijinalini verdim direkt.)
5) Gönderen kuruluşun destek yazısı
6) Anne ya da babanızdan alacağınız destek yazısı ("Oğlumu/Kızımı maddi ve manevi olarak destekliyorum. Bir sorun olması durumunda masraflarını karşılayacağıma dair sizi temin ederim." gibisinden şeyler.)
7) Sigorta belgeleri (Sigorta kartınızın fotokopisi, neleri kapsadığını gösteren bir belge vb. Ben sadece internet onayını götürdüm, kabul ettiler ama bu demek değildir ki kesin kabul edecekler.)
8) Adli sicil kaydı (Kalış süreniz 180 günden uzunsa.) (Bu belgeyi aldıktan sonra yeminli tercümanla İspanyolca'ya tercüme ettirip, notere onaylatıp, noterin bağlı olduğu kaymakamlıktan da La Hey apostil mührü yaptırtmalısınız. Gözünüzde büyümesin sakın. Göründüğü kadar zahmetli değil. Başvuru sırasında fotokopisini aldılar. Orjinalini İspanya'da oturum kartı çıkartmak için kullanacaksınız.)
9) Sağlık raporu (Kalış süreniz 180 günden uzunsa.) (Bu da adli sicil kaydı ile tamamen aynı prosedüre sahip. Çeviri, noter, ... Ama mesela üniversitenizden falan İngilizce olarak alma şansınız varsa çeviriye carta curta gerek kalmaz. Şöyle bir ayrıntı var: Benden illa raporda "2005 yılı Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nde belirtilen halk sağlığı için tehlike arz edecek hastalıklardan hiçbirini taşımıyor" ibaresinin geçmesini istediler. Heyet raporunu da kabul etmediler bu ibare olmadığı için. Ama daha önceleri böyle bir ibare olmayan raporları kabul ettiklerini biliyorum. Başvurduğunuz günkü memurun ruh haline bağlı sanırım; ya da yeni bir prosedür.)
10) Maddi durum belgeleri (Sizin, annenizin ya da babanızın banka hesap dökümleri, tapu, maaş bordrosu, vb. Ne varsa artık :))
11) Faaliyet anlaşması (Ev sahibi kuruluşunuzla yaptığınız anlaşma. İmzalı olanından götürdüm ben.)
12) Öğrenim durumunuzu gösterir belge (Öğrenci belgesi, geçici mezuniyet belgesi, diploma fotokopisi... Öğrenim durumunuza kalmış.)
13) Ev sahibi ya da koordinatör kuruluşunuzun ulusal ajansla yaptığı anlaşmanın fotokopisi (Bunu götürmek zorunlu değil. Ancak ben bunu verince banka yazısını almadılar mesela çünkü hibe miktarı bu anlaşmada yazıyor. Tercih size kalmış.)

Evet, ben bunlarla gittim. 10 günde aldım vizemi. 3 aylık vize veriyorlar size burada. İspanya'da oturum kartı çıkarıyorsunuz. Sonrasında vizeye gerek kalmıyor zaten. Konsolosluk Türkçe evrak alıyor ancak sağlık raporu ve adli sicil kaydını tercüme ettirmelisiniz. Ayrıca, konsolosluk her zaman sizden ek belge talep edebilir. Ya da mesela benim götürdüğüm belgelerin aynılarını götürdünüz diyelim, başka bir belge daha getirmenizi isteyip başvurunuzu kabul etmeyebilir. O yüzden burada yazanlara resmi bilgi olarak bakmayın. En sağlıklı bilgiyi konsolosluktan alırsınız. Elçilikle ilgili birşey diyemeyeceğim...

Vize işlemleri için yaptığınız harcamaların tamamının faturalarını saklayın çünkü bunlar size geri ödenecek. Yol parası, çeviri, noter... Hepsinin faturasını alın ve saklayın.

Vizeye götürdüğünüz evrakların birer fotokopisini yurtdışına çıkarken el bagajınızda bulundurun. Havaalanında polis evraklarınız görmek isteyebilir. Temkinli olup fazladan yedek bulundurmanızı tavsiye ederim, bir zararı yok ne de olsa...

12 Haziran 2010 Cumartesi

Motivasyon Mektubu ve Özgeçmiş

Motivasyon mektubu AGH sürecindeki en önemli kısımdır. Eğer motivasyon mektubunuz güçlü olursa seçilme şansınız da artar. O yüzden motivasyon mektubunuzu hazırlarken olabildiğince özen gösterin. Motivasyon mektubunuzda kendinizden ve özelliklerinizden bahsedin. Ne tür projelerde gönüllülük yaptığınızı ve bu süreçlerde ne gibi deneyimler kazandığınızı belirtin. AGH'den beklentilerinizi, çalışacağınız projeye neler katabileceğinizi ve Türkiye'ye döndükten sonra AGH süresinde edindiğiniz tecrübeleri nasıl kullanmak istediğinizi yazın. Ne kadar süreyle AGH yapmak istediğinizi de motivasyon mektubuna ekleyin. Eğer daha önce yurtdışına çıktıysanız bunu da yazın.

Aşağıya örnek bir motivasyon mektubu koydum fakat bunu sadece size fikir vermesi için yaptım. Aynısını kullanmayın. Motivasyon mektubunuzu yazarken içten olun. Hiçbir şeyi abartmayın ya da yapmadığınız bir şeyi yapmışsınız gibi yazmayın. Bu gibi durumlarda karşılıklı güven esastır. Mümkün olduğunca kendi cümlelerinizi kullanın ki mektubunuz özgün olsun. Akıcı bir dil kullanmaya çalışın ve yazının bütünlüğünü koruyun.

Özgeçmişinize gelince, hazırlaması motivasyon mektubunuza göre çok çok kolay olacaktır. Zaten çoğu kişinin hali hazırda bir özgeçmişi vardır diye düşünüyorum. İnternette birçok hazır şablon bulabilirsiniz. Sadece özgeçmişinizi AGH için biraz özelleştirmeniz gerekiyor. Hedeflerinizi AGH'ye göre şekillendirin ve gönüllülük faaliyetlerinizi yazın. Motivasyon mektubundakiyle aynı olsun ki kendinizle çelişmeyin. Bildiğiniz yabancı dilleri ve seviyelerini yazın. Bunu motivasyon mektubunuza da ekleyebilirsiniz.

Şöyle bir durum var: Her projenin içeriği farklı olduğundan sizin motivasyon mektubunda yazdıklarınızla başvurduğunuz projenin içeriği her zaman denk düşmeyebilir. Bu nedenle, zor olacak biliyorum ama, motivasyon mektubunuzu projelere göre biraz değiştirip öyle yollamanız size avantaj sağlayabilir. "Dear Sir or Madam" kısmına da her proje için projenin iletişim kişisinin adını yazın. Bunu yapmak çok zor değil.

Yazımı bitirmeden önce motivasyon mektubumu hazırlarken çok yardımı dokunan değerli dostuma, o kendini bilir, çok teşekkür ederim. O olmasaydı belki başaramazdım.

İnternette bulduğum örnek bir AGH motivasyon mektubu:


Name:
Date of birth:
Country:
Available: from 2 January 2007 until 1 March 2008


Dear Sir/Madam, 

In this motivation I would like to introduce myself and motivate why I would like to participate in your EVS project.  

My name is ............... I am a seventeen year old girl, and I live in the Netherlands. I first will tell you something about myself. I am a friendly, polite and honest person who is open-minded to new ideas and influences. I have a curious character and therefore am eager to learn new things and am interested in the people around me. I am communicative and I like to involve others in projects and creative ideas, ranging from doing a simple school assignment together to writing and shooting our own movie. My biggest hobby is theatre. I love acting but I also enjoy going to the theatre and writing plays myself. I also like to spend my time by making photographs and movies, going out with friends, playing the piano, dancing and listening to music.

I just finished secondary school and I have now arrived at a point in my life where I have to make decisions that are vital for my future. When I had to choose what to study next I initially wanted to study at the drama school because I have loved theatre all my life. I did audition but unfortunately I didn’t get through the last round. Therefore, I now think that I should explore the world prior to committing to such an education, so I can broaden my mind about life and about myself. That is why I choose to go volunteering for one year.   

I enjoy doing voluntary work because I want to make myself useful in the world, and get new experiences of which I can learn and with which I can help others in need. I am very curious to other cultures and different ways of living, which is why I am interested in doing voluntary work abroad. I think it is a challenge to learn to speak and communicate with a new language. I am also very curious to learn what role theatre has in other cultures.

I expect to learn about myself. I think I will gain confidence and become more self sufficient as I will have to create a home away from home. Notwithstanding, I am not afraid for a challenge and I look forward to a new adventure and am open for every new experience. Not only do I expect to learn from the program itself, but also from the people who live in the country and the other volunteers that come from many cultures and can hopefully teach me values that I will carry with me for life. I hope that the possibility exists for me to join your project as a volunteer.

I am really looking forward to hear from you!

With kind regards,


Name

AGH Başvuru Sürecim

AGH yapmaya karar verdikten sonra sıra kendime bir gönderen ve bir de ev sahibi kuruluş bulmaya geldi (Bu kuruluşların veri tabanına buradan ulaşabilirsiniz). Gönderen kuruluş bulmam zor olmadı; TREX-EVS derneğinde tanıdıklarım vardı ve beni göndermeyi hemen kabul ettiler. Ev sahibi kuruluş bulmak için ise kolları sıvadım ve motivasyon mektubu hazırladım. İçeriğinde kendimden, gönüllü faaliyetlerimden, neden AGH yapmak istediğimden, gideceğim kuruluşa neler katabileceğimden, AGH yapacağım sürede neler kazanabileceğimden ve Türkiye'ye döndüğümde bu kazanımlarımı nasıl kullanacağımdan bahsettim. Hazırladığım bu motivasyon mektubunu, e-mail aracılığıyla, yüzlerce ev sahibi kuruluşun bulunduğu veri tabanından tek tek okuyup inceleyerek seçtiğim 40 civarında kuruluşa gönderdim ve cevap beklemeye başladım.

Daha ben mail gönderirken "Biz gönüllümüzü seçtik", "Şu anda zaten gönüllümüz var", "Bu yıl gönüllü almayı düşünmüyoruz" gibi otomatik cevaplar gelmeye başladı. Fakat moralimi bozmayarak mail göndermeye devam ettim. Bazı kuruluşlardan yanıt gelmedi bile... Fakat tam 1 Nisan başvuru dönemi için ümidimi kesmişken, çünkü bir hafta kadar bir süre kalmıştı ve birkaç gündür hiç mail gelmiyordu, İspanya'dan bir kabul maili geldi. Çok sevinmiştim. Hemen TREX-EVS'le bağlantıya geçtim ve gerekli evrakları İspanya'ya gönderdik. Ev sahibi kuruluş 1 Nisan 2010 son başvuru tarihli dönemde proje başvurusunu yaptı ve sonucu beklemeye başladık. (Şöyle ki, bir kuruluşun sizin kabul etmesiyle olay bitmez. Ev sahibi kuruluş kendi ülkesinin ulusal ajansına proje başvurusu yapmalı ve bu başvuru kabul olmalıdır.)

Burada şunu belirtmek isterim: Gördüğünüz gibi 40 civarında projeye başvurdum ve bir kabul aldım. Bu belki benim motivasyon mektubumla ya da başvurduğum projelerdeki ve dönemdeki gönüllü ihtiyacıyla ilgili olabilir ama size tavsiyem, çok projeye başvurmanız. Bu sizin şansınızı arttıracaktır. Kaybedeceğiniz hiçbir şey yok ;-)

Mayıs ayının ortalarında da güzel haber geldi ve projem kabul edildi. Bundan sonra tek yapmam gereken vize almak, uçağa atlamak ve İspanya'nın yolunu tutmak.

Eğer gideceğiniz ülkenin dilini bilmiyorsanız, benim gibi, bir dil kursuna gidip en azından bir kur bitirmenizi tavsiye ederim. Ev sahibi kuruluşunuz da büyük ihtimalle sizi dil kursuna gönderecektir ancak, önceden biraz öğrenmeniz size avantaj sağlar.

11 Haziran 2010 Cuma

Ben :)

Efendim, bendeniz Onur Kaya. 1988 yılında İzmir'de doğdum. Ege Üniversitesi Matematik Bölümü 2010 yılı mezunuyum. 2007 yılından beri Türkiye'de gönüllü faaliyetler sürdürmekteyim. Gönüllü çalıştığım bazı organizasyonlar şunlardır:
Bunların dışında 2009 Eylül ayında Portekiz'de yapılan Create Union isimli Eylem 1.1 projesinde yer aldım (Eylem Projeleri ve Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH) hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.ua.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz). Uluslararası olan bu projeye katılımım bana birçok yeni kapı açtı. Örneğin, Türkiye'ye döndükten sonra 3. Peaceboat Türk-Japon Buluşması'na katıldım.

AGH'yle tanışmam aslında 2008 yılında bir arkadaşım aracılığıyla oldu; ancak, o zamanlar çok ilgilenmemiştim. Portekiz dönüşü bu alanda çalışan kişilerle tanıştım ve AGH hakkında öğrendiklerim arttıkça AGH'ye olan sempatim de arttı. Üniversite son sınıftayken, "Mezun olunca ne yapsam?" sorularıma yanıt ararken, ilk duyduğumda ilgilenmediğim AGH çok ideal bir cevap olarak görünmeye başladı. Yüksek lisans, iş bulup çalışmak ya da askere gitmek pek iç açıcı görünmedi ve "Evet! Ben Avrupa Gönüllü Hizmeti yapmalıyım." dedim. Başvurumu yaptım, kabul edildim ve Ekim 2010 - Ağustos 2011 tarihleri arasında İspanya'da AGH yapmak için hazırlıklara başladım.

Yıllar önce açıp hiç kullanmadığım bu blogu da yaşadıklarımı paylaşmak ve benden sonraki AGH gönüllülerine yol göstermek için kullanmaya karar verdim.